Laik Sistemlerde Demokrasi 

Demokrasinin halkın iradesini ve egemenliğini temsil ettiği söylensede laik sistemlerde bir önderin yada bir partinin benimsediği ve hatta bazı durumlarda cebren benimsettiği beşeri ilke kural yada kanunlarlaki bunlar ilahın kanunları yerine alınmıştır ,şekillenmiş ve yönverilmiş halkın iradesi bu beşeri esasen küfür kanunlarla sınırlanmıştır.
Bu haliyle ilahın açık sınırlarını yok sayması yüzçevirmişliği ile dinsizliğin kendi olduğu halde dine ve dinsizliğie eşit uzaklıkta olduğunu iddia eden büyük bir aldanımdır. Özellikle Allaha teslimiyet ve boyun eğiş islam söz konusu olduğunda batılı ve şeytanın taassubunu temsil eden islamın dışında bir hareket söz konusu değildir. Hem böyle yönetmek hemde boyun eğmek Allahın hükmüyle dinin dışına hatta cennetin haram kılınması ile sonuçlanarak rahmetin dışına çıkmak Bu boyun eğişi gerçekleştirmeyerek büyük bir kibir göstermektir.
Oysaki istişare oy  islamın bir parçası Allahın gösterdiği doğru bir  yol şeriata ait birşeydir.  Fakat büyük bir fark olarak bu milletin iradesini sınırlayan ona boyun eğmenin ve teslimiyetin gereği olarak ilahın yani Allahın emrileri ve sınırlarıdır.  İşte Allah bu  ortamı adalet  böyle hükmetmeyi adaletle hükmetme yönetmek olarak bilmiştir.

Bu ilahın sınırları  tanınmadığı ona teslimiyet ve boyun eğiş gerçekleştirilmediği bununla birlikte bu boyun eğişin bir partiye bir öndere yada beşer yada hiçbir şeye göre hareket eden zamana ve hayata  göre değişiklik arzeden çoğunluğa gösterilmesi o en büyük cürüm olan şirke sebeptir.

Bu Allahın emrettiği düzene yüzçeviriş bozgunculuğun kendidir ve içerisinde mutalaka Allahın yolunun engelleyiciliğini ve kötü gösterilmesinide içeren düşmanlık yani Allaha ve resülüne açılmış bir savaşı barındırmaktadır. Bu sistemin koruyucuğu ve devamını temin  etmekte aynıdır.

İslam içinde demokrasi doğru bir şekilde tanımlanmalıdır. Allahın emrileri yüklediği yükümlülükler ile onun sınırlarınca sınırlanmış ve yönverilmiş Allahtan sakınan özellik lşirk koşmaktan sakınan bir milletin emri üzerine istişare üzerine olan iradesi olarak.

İşte bunun dışındaki sistemlerde bu sistemlere katılım sağlamak oy kullanmak suretyile vekiller tayin etmek böyle hükmetme işine bir ortaklık ve bu büyük zulumden hisse almaktır.
Buna sebep olan ise Allahın emrettiği hicret ve cihad gibi olgular yani Allahın emrine ayetlerine yüzçeviriştir.
Domuz yemenin cevazı Allaha aittir açlık halinde günaha meyletmeden yenir Domuz yemek haramdır domuz pistir Fakat küfrü ebedi cehenenmlik yapan çok ada büyük bir mevzudur. Bunun cevazıda zorlama iledir.

Laik demokrasi benimsemiş olarak hicret ve cihad gibi emirlere yüzçevirerek ancak zorlama ile bulaşılabilecek bir iş olan oy kullanma ve vatandaşlık doğru yoldan sapmak Küfür ve şirk ortamına yasaklanmış olan fitneye karışmaktır.

Her insanın kendini ve ailesini özellikle bu büyük günahlardan yani ebedi cehennem ateşinden korumsı kendine Allahın indirdiği ile hükmedilen bir yeri temin etmesi onun birinci derece güvenlik ve beka meselesidir. Bunu ise emredilen örneklenmiş şekilde yapması son derece elzem ve zorunludur